İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Resmi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kamusal, Ciddi, Senlibenli Olmayan, Ormel
Hâkimane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Egemence, Yargıçça
Güncellik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktüalite, Aktüellik
Müsamaha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörü, Yumuşaklık, Görmezlikten Gelme, Göz Yumma
Müzik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çalgı, Musiki
Zülüf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Perçem
Tepirlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elemek
Kurun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağ
Evham kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Kuşku, Vehim, Vesvese
Müfte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beleş
Uyuşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yola Gitmek, İmtizaç Etmek, Mutabık Kalmak
Yolukucu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı
Koloniyalist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sömürgeci
Hastalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dert, İllet, Tutku
Konuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konum
El Âlem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Herkes, El Gün, Yabancılar
Tevil Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
Prezant kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtımcı, Sunumcu
Bağnaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yobaz, Fanatik, Dar Kafalı, Mutaassıp
Oturak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kötürüm, Ördek, Taban, Yerleşik, Lazımlık, Mütekait, İskemle
Elmacık Sümüğü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Elmacık Kemiği
Takışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalaşmak, Tutaşmak, İtiraz Etmek, Tartışmak
Ansızın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Birdenbire, Ani, Anide, Aniden, Ansız, Apansız, Apansızın, Dangadak, Defaten, Durup Dururken, Fücceten, Gürpedek, Larp, Larpadak, Patadak, Pattadak, Rappadak, Şakkadak, Şapadanak, Şappadak, Şırakkadak, Bedaheten, Fücceten, Nagehan, Vehleten, Gafleten, Ani Olarak, Nagehani, Hiç Beklenmedik Bir Anda
Sonuçlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müessir
Yargı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hüküm, Karar, Kaza, Mahkeme
Nazariyeci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuramcı
Görmemiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görgüsüz
Efendim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Affedersiniz, Bağışlayın, Beli, Evet
Kemal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olgunluk, Yetkinlik, Erginlik, Eksiksizlik
Beniz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Yüz Rengi, Bet
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.