Kullanmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Kullanmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Çalıştırmak, Yararlanmak, Almak, Değerlendirmek, Dökmek, Giymek, Harcamak, İçmek, İstismar Etmek, İşletmek, Sarf Etmek, Sömürmek, Takmak, Tutmak, Yönetmek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Muvaffakiyetsizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fiyasko

Rakip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasım

Lezzet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tat, Tadım, Haz, Tat, Zevk

Laboratuvar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deneylik

İptida kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, En Önce, İlk Önce, İlkin

Çalçene kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Durup Dinlemeden Konuşan, Çenesi Düşük

Beka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalıcılık, Ölümsüzlük, Ölmezlik, Kalım

Belagat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İyi Konuşma, Düzgün Anlatma Sanatı, Retorik

Tebşir Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müjdelemek

Fikrisabit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saplantı

Feveran Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köpürmek, Parlamak, Sinirlenmek

İntihap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seçim, Seçme

İstikrah Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İğrenmek, Tiksinmek

İddialı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savlı

İnisiyatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öncecilik

Uyarlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tetabuk, Adapte, Adaptasyon

Embesil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Aptal, Budala

Bürokrat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şekilci

Kavun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yemiş

Kalantor kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişi Seven, Varlıklı

Gereksinim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç

Düzleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Düzelmek, Yatmak

Daim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devamlı, Sürekli, Ara Vermeden, Boyuna, Daima, Sonsuz

Sesucaltan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoparlör

Tecrübe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Deney, Deneyim, Sınama, Görgü

Edviyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katık

Refahlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müreffeh, Rahat

Kaldırıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kriko

Yilbik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sara, Tutarak

Dokundurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sürtmek

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü