Lüle kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Lüle kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kıvrım, Namlu

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Set kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Grup, Kaş, Seki, Takım, Bağla, Sedir, Çıkıntı, Bölüm

Yazım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmla

Ofis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Daire, Yazıhane, İşyeri

Tekst kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Metin

Geri Kalmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geri

İsabetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yersiz

İhsanıhümayun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Rütbe

Cezbe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Coşku

Rençper kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi

Eklem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Boğum, Mafsal, Oynak

Az kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eksik, Noksan, Biraz, Kıt, Seyrek, Birkaç, Dar, Düşük, Mahdut

İspat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İspatlamak, Kanıtlamak

Bitmeme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devam

Arızalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Sınmak

Revzen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pencere

Çerçeve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pervaz, Kenarlık

Basket kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manka, Çember

Manzara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Görüntü, Görünüm, Görünüş

Hissiselim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sağduyu

Kara Elmas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karbonado, Maden Kömürü

Yadırgamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Garipsemek, Küllenmek, Alışamamak, Rahatsız Olmak, Ürkmek

Çevirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çeviri Yapmak, Döndürmek, İdare Etmek, İhata Etmek, Kuşatmak, Muhasaraya Almak, Sarmak, Tercüme Etmek, Vermek, Yönetmek

Nüks Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek

Zırıldamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zırlamak

Düzenlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ova

Bezginlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usanç

Yeltek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hercai, Mütelevvin

Atılgan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girişken, Korkusuz, Cüretkâr, Acar

İzmihlal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çökme

Birleşik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Mürekkep

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü