Münkesir kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Münkesir kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kırgın, Kırık

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Zorunluluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluk, Zorunlu Olma, Mecburluk, Mecburilik, Zaruret, Iztırar, Zarurilik

Tayfa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşiret, Hizip, Oymak, Uşak, Yardakçı, Koşuntu, Maiyet

Azimkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kararlı

Çelimsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf, Güçsüz, Cüssesiz, Kuru, Sıska

Kırıtma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, İşve

Öldürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Götürmek, Katletmek, Kırışmak, Temizlemek, Vurmak

Teşrih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İskelet

Satmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taslamak, Vermek

Domestik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evcil, Yerel, Yerli

Zampara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avratbaz, Keskin, Kadıncıl, Keskin, Zendost, Hovarda, Çapkın

Kafa Dengi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar

Mahir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Sanatkâr, Usta, Uzman, Yırtıcı, Eli Uz

Tabakhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sepi Yeri

Samanyolu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kehkeşan

Ayakla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaya, Yayan

Çalıkavak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sepetçi Kavağı

Yaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahar, İlkbahar, Yaz Mevsimi

Politik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Siyasal, Siyasi

Horozlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayılık Göstermek

Şeklen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçimce, Zahiren, Şekilce

Fuzuli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yersiz, Gereksiz, Boşuna, Haksız, Sürevsiz

Çıfıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz

Mahpus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hapsedilmiş, Tutuklu, Hapis, Hapishane

Direkt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan, Birbaşa, Düz, Duraksız, Doğruca, Dolaysız, Aracısız

Oylaşım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müzakere, Tezekkür

Yalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahil

Toplanık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müçtemi

Harislik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hırs

Zaviye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açı, Köşe, Küçük Tekke, Bucak

Beyinli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü