Materyalizm kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Materyalizm kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Özdekçilik

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Salaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tufeyli

Anlaşılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yansımak

Para kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akçe, Kazanç, Kredi, Nakit, Pul, Vakıf, Varlık

Empülsiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vuru

Batma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boğulma, Gömülme, İnkıraz, Dağılma, Çöküş, Yok Olma, Son Bulma, Çökme

Zeban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dil

Tabi Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uymak

Tartar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pesek

Normal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olağan, Uygun, Doğal, Düzgülü

Temas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değinim, Dokunma, İlişki, Görüşme, Münasebet, Ulaşım, Değme, İlişki Kurma, Bağlantı, Ulaştırma, Bahsetme

Çalkanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak

Yer Bilimci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Jeolog

Engelsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açık

Kabiliyetsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeteneksiz, Beceriksiz

Tacir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İş Adamı, Tüccar, Tecimen

Sülâle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soy Sop, Aile, Ev, Hanedan, Soy, Tohum, Ocak

Ölü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cenaze, Müteveffa, Mevta, Cansız, Leş, Sönük, Güçsüz, Mefta, Naaş

Yeknesak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Monoton

Bando kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mızıka, Takım, Topluluk

İzbandut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhyan, Korkutucu

Oşinografi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denizbilim

İta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Verme, Ödeme

Angın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meşhur, Ünlü

Yükümlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mükellef, Borçlu, Memur, Mükellefiyetli

Dağıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üleştirmek, Bölmek, Tevzi Etmek, Pay etmek, Parçalamak, Feshetmek, Bozmak, Gidermek, İletmek, Lağvetmek, Neşretmek, Savurmak, Talan Etmek

Ecdat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atalar, Dedeler, Ata

Abıhayat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bengi Su, Dirim Suyu

Gözü Aç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü

Badalak Vurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelmek, Çelmelemek

Devriye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Karakol

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü