İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Vargı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sonuç
Bağlam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Bent, Demet, Deste, Kelep
Minimini kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük
Montaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kurma, Kurgu, Takıştırma
Keski kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tırnak
Yağmur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahmet, Bereket, Bolluk, Çokluk, Siper, Yağış
Sorumlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mesul, Cevapdih
Etki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, El, Hasiyet, Hüküm, Tesir, Yardım
Meftuniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutkunluk
Tefrik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Ayırma, Ayırt Etme
Eksikli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadın, Muhtaç, Gereksinli
Akmamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
Haiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahip
Sondaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoklama, Araştırma
Vasıflanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nitelenmek
Ferda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erte; Gelecek Zaman, Yarın
Peydah Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Peyda Olmak
Teftiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetim, Murakabe, Denetleme, Bakı
Raptetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İliştirmek, Berkitmek, Tutturmak
Araç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alet, Anahtar, Kayıt, Taşıt, Vasıta
Pimpirik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Harap, Virane
Öğretmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoca, Muallim, Muallime
Taşeron kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkinci Üstenci
Murahhas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delege, Salgıt
Erkek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetişkin Adam, Bay, Er Kişi, Koca, Sözüne güvenilir, Mert, Sap
Çıban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Apse, Baş
Merhametsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vicdansız, Acımasız, Gâvur, Kalpsiz, Katı, Gaddar
Varlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet, Zenginlik, Servet, Hayat, Mal, Mülk, Ömür, Para, Sermaye, Üzeri, Vücut, Varsıllık, Variyet, Önemli, Yararlı, Değerli, Popülasyon
Mümkünlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Olanak
Domuz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hınzır
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.