Muştuluk kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Muştuluk kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Müjde

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tefriş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döşeme, Döşenme

Aşınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranmak, İncelmek, Eskimek, Yenmek

Sonra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müteakiben, Keyin, Bilahare, İleri

Harap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkık, Bitkin, Laçka, Perişan, Viran, Yorgun

Kumsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Plaj, Sahil, Kumluk

İkiyüzlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mürai, Riyakâr

Divanelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delilik

Fayans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çini

Yaşama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Can

Avantajsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yararsız

Âlem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Cihan, Evren, Eğlence, Acun, Herkes, El Gün, Başkaları, Eller, Yabancılar, Çevre, Hava, Ortam

Gaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tül

Molla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoca, İmam

Çarkıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Eski, Sakat

Entegrasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleşme, Uyum, Birleşme

Peçelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek

Taayyün Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek

Bulaşıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçici, Yolukucu, Sari

Sürdürümcü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abone

Müttehit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birleşik

Gözetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korunmak, Bakmak, Beklemek, Himaye Etmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak, Kovmak, Sakınmak, Özen Göstermek, Himaye Etmek, Müterakkip Olmak

Cadaloz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz, Çeneli, Şirret, İfrite

Esermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Beslemek

Marjinal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uç, Son Birim, Aykırı

Terbiye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Edep, Eğitim, Görgü

İkircim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt

Külüstür kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eski

İbadet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tapınma, Ayin, Kült

Tazammun Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçermek

Yargı Yeri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü