Muayene kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Muayene kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kontrol, Yoklama, Araştırma

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Alındı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Makbuz

İzan Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek

Tertipli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli

Bağımsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müstakil, Tek Başına, Azat, Hür, Özgür, Özerk, Mutlak

Virane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Tufeyli, Ören

Tebaalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet

Yötel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öksürük

Tamuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem

Sınıflamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölümlemek, Gruplandırmak

Proses kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süreç

Hassas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıngan, Duyarlı, Duygulu, Duygun, İçli

Abuklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçmalamak

Eğrisine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanlama

Muhtelit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karma

Kadağan Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Menetmek, Yasaklamak

Hol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sofa

Yoz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşlenmemiş, Dejenere, Kaba, Bayağı, Adi, Bozulmuş, Kısır, Yabanıl

Ümranlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayındır

Görmez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli

Söz Gelimi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mesela, Meselen, Söz Gelişi

Arık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ark, Su Yolu, Temiz, Güçsüz, Enez, Cılız, Sıska, Zayıf, Kuru, Çorak

Hizmet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görev, İhtimam, İş, Özen, Kulluk, Tapu, Yumuş, İşlev, Bakım

Taban kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aya, Dip, Döşeme, Kaide, Oturak, Ökçe, Temel, Yaradılıştan, Zemin, Alt

Sim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gümüş, İşaret

Oldukça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Epey, Nispeten, Hayli

Önemsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Değersiz, Derme Çatma, İçi Boş, Ivır Zıvır, Küçük

Aktif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkin, Canlı, Çalışkan, Hareketli, Cevval, Faal

Kalımsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fani, Ölümlü

Mantıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Makul, Mantıki

Lügat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözlük, Kamus, Kelime, Söz, Sözcük, Sözlük

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü