Muvafakat Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Muvafakat Etmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Onaylamak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Kural kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaide, Nizam

Entelektüel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Münevver

Endişelenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak

Kullanılmamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek

Asap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sinir, Sinirler

Özleştirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sadeleştirme, Tasfiye

İstismar Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İşletmek, Kullanmak, Sömürmek

Kaynamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fokurdamak, Artmak, Coşmak, Çoğalmak, İyileşmek, Yoğunlaşmak

Toplum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet, Sosyete, Topluluk

On Paralık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hiç

İveğen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci

İlerlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, Kalkınmak, Yürümek

Eksiltmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak

Kurumak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflamak, Cılızlaşmak, Sertleşmek

İkrar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıkça Söyleme, Onama, Kabul, Tasdik

Vizör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakaç

Ansızın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Birdenbire, Ani, Anide, Aniden, Ansız, Apansız, Apansızın, Dangadak, Defaten, Durup Dururken, Fücceten, Gürpedek, Larp, Larpadak, Patadak, Pattadak, Rappadak, Şakkadak, Şapadanak, Şappadak, Şırakkadak, Bedaheten, Fücceten, Nagehan, Vehleten, Gafleten, Ani Olarak, Nagehani, Hiç Beklenmedik Bir Anda

Sargı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Pansuman

Çelimsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf, Güçsüz, Cüssesiz, Kuru, Sıska

Lüzumlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Gerekli, Lazım

Vecih kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre; Yol, Tarz

Öğle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gün Ortası, Öğlen, Öğle Vakti, Günorta, Öğle Ezanı, Öğle Namazı

Muhafaza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saklama, Koruma, Barıma, Kavzama

Kesinlikle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katiyen, Kesin, Keskinlikle, Muhakkak, Mutlak, Mutlaka, Nasıl, Pekâlâ

Kökenli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asıllı

İlim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Bilim, Nitelik, Özellik

İman Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnanmak

Yüzlemece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vicahi

Curcunalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ses

Cezbetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayran Etmek, Göz Almak, Çekmek, Bağlamak, Etkilemek

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü