Neciplik kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Neciplik kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Asalet, Efendilik

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Başkan Yardımcısı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sadır Muavini

Malikâne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köşk, Yurtluk

Kızmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Asabileşmek, Gazaplanmak, Hiddetlenmek, Öfkelenmek, Sinirlenmek

Irgamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak

Fücceten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın

Duyulan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus

Mübahase Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahse Girmek, Tartışmak

Yaymaca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Propaganda

Çukur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mezar, Çökük

Terakki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlerleme, Kalkınma, Gelişme, Yükselme

Şecere kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soyağacı

Telek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yelek

Katalog kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizit, Fihrist, Yayınevi

Kabza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutak, Sap

Sızıldanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak

Geri Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak, İade Etmek

Gazap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öfke, Kızgınlık, Hiddet, Hınç, Hışım

Varoluş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet

Öncül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz, Öncü

Sadeleştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalınlaştırmak

Bağışık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muaf

Darbetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Vurmak

Teleobjektif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzmercek

Çıtkırıldım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değmedüşer, Küseğen

Kadar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değin, Dek, Derece, Gibi, Aşamasında, Derecesinde, Ölçüsünde

Yazıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kitabe, Hatıra

Mülakat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görüşme, Musahabe, Söyleşi, Buluşma, Kavuşma, Konuşma

Nüksetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek, Üstelemek, Geri Dönmek

Yeterlilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, Kifayet, Liyakat, Yeterlik

Tan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şafak

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü