Nesebî kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Nesebî kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Soysal

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Zatlar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zevat

Zayiat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zarar, Ziyan, Kayıplar, Yitikler

Sakim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Eksik, Yanlış

Biyoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dirim Bilimi, Hayat İlmi

Evvelsi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evvelki

Akva kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvetli, Sağlam

Yaratma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halk

İtmam Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak

İnsirafi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bükülgen

kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Parasız, Haris, Hevesli, Dilenci, Karnıboş, Kâsıp, Muhtaç, Sefil, Yalanaç, Yurtsuz

Nöbetçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nokta

Finish kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varış, Varım

Saklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak

Peygamberler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Enbiya

Bağırtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çığlık, Yaygara

Muntazam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün, Manzum, İntizamlı, Düzenli, Derli Toplu

Havi Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçermek, İhata Etmek, Kapsamak

Yaran kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dostlar

Kanara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salhane, Mezbaha

He kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evet

kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı File, Örgü, Şebeke, Tor, Tuzak

Mefhum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavram

Kenar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahil, Kumsal, Ağız, Bucak, İbik, Kıyı, Taşra, Yaka, Yan

Cefa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Sıkıntı, Azap, Eza, Zulüm, Üzgü, Eza

Âşık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Tutkun, Ozan, Sevdalı, Meşhur, Müptela, Yangın

Şafak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tan, Alacakaranlık

Engel Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Çelmek, Göğüslemek, Menetmek, Önlemek

Kötücülük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet, İhanet

Nazlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Naz Etmek

Sarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Solgun, Soluk

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü