Orta kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Orta kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ilımlı, Orantı, Tutarlı, Vasat

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Sunuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak İşi, Ön, Maruzat, Ön Söz

İşitmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duymak

Softalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağnazlık

İzlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek, Gelmek, Görmek, Gözlemek, Gütmek, İncelemek, Koşmak, Kovalamak, Seyretmek, Takip Etmek, Tutmak

Entrikacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenci

Birleşmiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mürekkep

Hazar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Barış

Ayakla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaya, Yayan

Koskocaman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Geniş, Muazzam

Akdem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önce

Müstaceliyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İvedilik

Eksi Uç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Negatif Elektrot, Katot

Akıntılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meyilli

Sağbilge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hekim, Otacı, Atasagun

Tehevvür Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köpürmek, Öfkelenmek

Caymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek, Dönmek, Fikrinden Taşınmak

Etken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Faktör, Malum, Müessir, Amil

Kısıtlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahdut

Tinsel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ruhi, Manevi

Terör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tedhiş, Yıldırma, Yılgı, Korkutma, Yıldın, Tedhiş

Kasten kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kasıtla, İsteyerek, Kasti, Mahsus, Taammüden

Tuhaflık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gariplik, Acayiplik, İlginçlik, Garabet

Mıymıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ataletli, Lenk

Atalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik, İşsizlik, İşsiz Kalma, Gevşeklik, Uyuşukluk, Süredurum, İşlemezlik, Dinginlik, Durağanlık, Hareketsizlik

Aksaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arıza

Etki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, El, Hasiyet, Hüküm, Tesir, Yardım

Mümkün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabil, Muhtemel, Olabilir, Olası, Olanaklı

Liyakat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeterlilik, Kifayet, Uygunluk, Yaraşırlık, Leğim, Yararlık, İfayet

Özgül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Türsel, Nevi

Yankı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akis, Aksiseda, Eko

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü