Otlatmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Otlatmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Otarmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Fakülte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medrese

Tevkifhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutukevi, Mahpushane, Cezaevi, Hapishane

Yığılışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak

Duyulmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Çıkmak, Vurmak, Yansımak

Burun Otu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Enfiye

Mancana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fıçı

Polat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelik

Klitoris kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bızır, Dılak

Kamyonet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pikap

Fobi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ürkü, Korku, Yılgı

Tıkız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Katı, Muhkem, Sıkı, Tıknaz, Dolgun, Şişkin, Kalın, Yağlı, Yoğun

Mukadder kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaçınılmaz

Urba kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Giysi

Saflık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Safiyet

Teltik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Yanlış

Taş Yürekli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız

Duyarlılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygunluk, Duyarlık, Hassaslık, Hassasiyet

Tımarhane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Delihane

Akıllı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akil, Uslu, Aptal, Makul

Makbul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beğenilen, Geçer, Geçerli, Hoşa Giden, Hoş Karşılanan, Beğenik

Yüzertop kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şamandıra

Zarfında kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçinde

Şereflendirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşrif

Dürüst kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ak, Doğru, Usturuplu, Hatasız, Yanlışsız, Özü Sözü Bir

Eleştirmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi, Eleştiri Yazan, Eleştirmeci

İzdivaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evlenme

Terbiyesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimsiz, Görgüsüz

Hesaplı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünülmüş, Hesaplanmış, Ölçülü, Tedbirli, Tutumlu, Ucuz, Tasarlanmış

Çabalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ceht Etmek, Gayret Etmek, Çalışmak, Uğraşmak, Debelenmek, Yanmak

Düşkünlük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İptila, Merak, Zaaf, Zül

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü