Pınar kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Pınar kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bulak, Çeşme, Kaynak, Memba

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Demirli Beton kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Betonarme

Arazi Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıvışmak

İlçebay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaymakam

Faça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çehre, Giysi, Surat, Yüz

Kompüter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar

Çırağ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mum, Kandil, Lamba

Yurtlanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İskân

İkaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyarı, Uyarma, İhtar, Tembih, Haberdarlık, Dikkat Çekme

Azgınlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalalet

Tekit Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstelemek

Dipfriz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derin Dondurucu, Donduraç, Buzdolabı, Dondurucu

Santralci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Santral

Yeknesak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Monoton

Saf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Katışıksız, Bön, Budala, Arı, Aydınlık, Dizi, Doğal, Grup, Halis, Has, Koşun, Masum, Öz, Sıra, Som, Tabii, Katıksız

Aksiyoner kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hissedar

Tenezzül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçalma, (Fiyat) Düşme, Gönül İndirme

Prezantasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtma, Sunma

İzolatör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtkan

Tebdilihava kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hava Değişimi

Geçen Yıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bıldır

Kâffesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi

Kereste kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalas

Girişimci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müteşebbis

Sakatlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sökelmek

His kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, Duyu, Kalp, Sezgi, Sezme

Gözsüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli

Üstüvane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yuvak, Silindir

Tıpkıçekim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fotokopi

Sayrımsamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık Hastası Olmak, Temaruz Etmek

Frape kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meşrubat

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü