Pansiyoncu kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Pansiyoncu kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Barınakçı

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Mütehammil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı

Maşa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alet

Sütnine kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daye

Çalışmamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Yatmak

Kellik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçsızlık, Dazlaklık

Mihsap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Abaküs

Çapraşık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girift, Karışık, Muğlak

Muharebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savaş, Cenk, Harp, Çatışma, Vuruşma

Tutma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti

Semt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Yöre, Cihet, Taraf, Veçhe, Yaka, Yan, Yön

Siftinlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Berbat

Karartmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak

Çıplak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soyunuk, Üryan, Örtüsüz, Cıbıl, Açık, Dal, İskelet, Kuru, Sivil, Yalın

Sentez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bileşim

Atlanılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atlanmak

İleri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelecek, Müterakki, Sonra

Varoluş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mevcudiyet

Sütliman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Sakit, Gürültüsüz, Olaysız

Özgün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Orijinal, Otantik, Özünemahsus, Asıl

Makbul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beğenilen, Geçer, Geçerli, Hoşa Giden, Hoş Karşılanan, Beğenik

Bulanık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Donuk, Puslu, Dumanlı

Zorlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak, Üstelemek, Yırtmak

Hatun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bayan, Eş, Hanım, Kadın, Zevce

Sırtık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin

Koşuntu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tayfa

Kol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Branş, Dal, Destek, Dizi, Düzen, Grup, Kanat, Karakol, Kısım, Şube, Tutacak

Çizgeç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel Tahtası

İkram Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlamak

Tecimen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tacir, Tüccar

Korkutan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkulu

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü