Parıldamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Parıldamak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Gelişmek, Işıldamak, Parlamak, Yanmak, Yükselmek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Dizi Film kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizi

Konglomera kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yığışım

Beyinli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı

Tersinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hiddetlenmek

Ukubet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ceza

Lağa Koymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek

Müsennem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek

Sunum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lokma, Parça, Arz Ve Talep

Pişkin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Girgin, Olgun, Sırtık, Utanmaz, Vurdumduymaz, Aldırmaz, Yüzsüz, Alışmış

Muallim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoca, Okutman, Öğretmen

Davranma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muamele

Yansı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tepke, Fiilimünakis, İnikas

Genişlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tevessü Etmek, Ferahlamak, Büyümek, Gelişmek, Kabarmak, Şişmek

Yüzlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaplamak

Urgan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kement, Halat

İzlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek, Gelmek, Görmek, Gözlemek, Gütmek, İncelemek, Koşmak, Kovalamak, Seyretmek, Takip Etmek, Tutmak

Sütre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Perde

Küseğen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıtkırıldım

Odalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Padişah, Cariye

Öfkelendirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak

Paradigma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dizi, Örnek

Bedbaht kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mutsuz, Talihsiz, Bahtsız, Bahtı Kara, Zavallı

Gülle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kumbara, Kurşun, Mermi, Top Mermisi

Mazi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş, Geri, Öten, Ötmüş

Kıpır Kıpır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hamarat

Yiğit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yürekli, Cesaretli, Delikanlı, Atak, Dayı, Efe, Er, Gözü Pek, Kahraman, Mert, Alp

Sondaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yoklama, Araştırma

Aksiseda Vermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanmak

Devrim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtilal, İnkılap, Islahat

Haneli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konutlu

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü