Partisip kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Partisip kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ortaç

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Köklü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kökten

Had kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Kota, Sınır, Terim, Uç

Komünist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızıl

Konsulto kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konsültasyon

Provoke Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak

Süre Aşımı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müruruzaman, Zaman Aşımı

Kütle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cemaat, Küme, Yığın

Ocak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Ev, Kucak, Soy, Şömine, Fırın

Sigara İçmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çilim Çekmek, Tütün Çekmek

Çimmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkanmak

Obsesyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takınç

Muharrir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yazar, Yazman

Ön Yüz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cephe

Perukar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berber

Kat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, Daire, Defa, Gömlek, Huzur, Karşı, Kez, Makam, Mertebe, Mevki, Ön, Tabaka, Yamaç, Yan, Takım, Misil

Apışlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı

Tanrısız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz, İmansız, Putperest

İrade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İsteme, Buyruk, Dilek, İstek, Buyrultu, İstem, İstenç

Hususen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle

Arılık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık, Sadelik, Saflık

Etkinlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faaliyet, Müessiriyet

Asar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yapıtlar, Yapılar, Eserler

Sapılca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahan

Tanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşmak, Şaşakalmak

Teşebbüs Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Girişmek, Koyulmak

Bayağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Aşağılık, Pespaye, Hemen Hemen, Âdeta, Kibar Olmayan, Basit, Sıradan, Alelade, Aşağı, Epey, Gerçekten, Hasis, Küçük, Oldukça, Süfli, Yoz

Göstermek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Benzemek, Çıkarmak, İşaret Etmek, Tayin Etmek

Tombullaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak

Lâkayt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aldırışsız, İlgisiz, Aldırmaz, Umursamaz, Kayıtsız

Kaymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnmek, Kurtulmak, Sürüşmek

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü