Peş Peşe kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Peş Peşe kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ardarda

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Sarf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Harcama, Dilbilgisi, Gramer

Kahve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kahvehane

Denetçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Murakıp, Kontrolör, Müfettiş

Grup kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Camia, Deste, Hizip, Kol, Küme, Öbek, Saf, Set, Takım, Zümre, Ekip, Türküm, Topluluk

Arkasında Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzlemek

Evlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İzdivaç

Altüst Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak

Objektif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nesnel, Mercek

Kovculuklar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tezvirat

Karmaşık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık, Kompleks, Mürekkep, Mudil

Haydutluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soygunculuk

Tapon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılık, Niteliği Düşük

Saldırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Hücum Etmek, Salmak, Sarmak, Yürümek, Taarruz Etmek, Tecavüz Etmek

Cevahir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cevher, Elmas, Mücevher

Mağrip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batı

Harç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katışık, Mahlul, Masraf

Fasit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kötü

Ağız Tadı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlık, İyi Geçinme, Kemaliafiyet

Mezarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kabristan, Gömütlük, Sinlik

Erköyünleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şımarmak

Toygar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çayır Kuşu

Simil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bacı, Hemşire, Kız Kardeş

Karşılamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Durdurmak, Gitmek, Önlemek, Tekabül Etmek, İstikbal Etmek

Berhayat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Yaşayan

Bigâne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgisiz, Aldırışsız, Yad, Yabancı

İstisna kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıksılık, Ayra, Ayrama, Ayrı Tutma

Damıtık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mukattar

Lektör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okutman

Yatkın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatık, Çürük, Yetenekli, Becerikli, Benimsemiş, Alışmış, Eğilimli

Org kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erganun

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü