Pişdar kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Pişdar kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Öncü

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Saçakbulut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ak Bulut, Sirrus

Şano kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahne

Değnekçi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kahya

İmece kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmecilik

Full kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüm, Tam

Ayrıcalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müstesna

Kıyas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırma, Mukayese, Örnekseme, Oranlama

Çayır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Otlak, Mera

İtaatli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uslu, Uysal

Atalet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik, İşsizlik, İşsiz Kalma, Gevşeklik, Uyuşukluk, Süredurum, İşlemezlik, Dinginlik, Durağanlık, Hareketsizlik

Şandel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırtma

Kamu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bütün, Halk, Hep, İçtimaiyet, Amme, Maşer

Kovcu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gammaz

Oligarşik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Takımerksel

Cır Cır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, İshal

Refakat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşlik, Yoldaşlık, Arkadaşlık

Acılar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teessürat

Erincek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tembel, Üşengeç

Azalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üyelik

Tahsis Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Adamak, Ayırmak, Bağlamak

Dönme Kebap kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döner

Düşlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek

Mücevher kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cevahir, Cevher, Süs Eşyası

Darılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Azarlamak, Gücenmek, İncinmek, Kırılmak, Küsmek, Paylamak

Diriğ Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Esirgemek

Öğretici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Didaktik, Öğretmen

Eşya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pırtı, Nesne, Gereç, Kayıt, Yük

Duygulanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütehassis Olmak

Çağırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek, Bağırmak, Haykırmak, Davet Etmek, Okumak, Çığırmak

Yoklama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Araştırma, Sınav, Muayene, Prova

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü