İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Faik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstün, Yüksek
Şartlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşullaşmak
Bezelye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nohut
Yüksek Sosyete kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet
Çelişik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütenakız
Hapishane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapis, İçeri, Kafes, Mahpus, Tekke, Tutukevi, Dam
Düldül kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı At
Kurultay kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kongre
Büzüşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek, Kırışmak
Merbutiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık
Hareketlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devinme
Botanik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitkibilim, Nebatat
Aidat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ödenti, Kesenek
Keza kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öyle, Ol Da Öyle
Altın Varak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Varak
Pespaye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Aşağılık, Bayağı, Soysuz
Mağlup kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenik
Göz Gezdirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göz Atmak
Vızıldamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızlamak, Sızlanmak
Buğu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buhar
Almak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sahiplenmek, Ayırmak, Kaldırmak, Ele geçirmek, Fethetmek, Satın Almak, İçine Sığmak, Kabul Etmek, Kazanmak, İletilmek, Elde Etmek, Bürümek, Sarmak, Kaplamak, Kısaltmak, Eksiltmek, Yolmak, Koparmak, Temizlemek, Yol Gitmek, Çalmak, Başlamak, Yutmak, Kullanmak, Bağışlamak, Buyurmak, Çekmek, Gidermek, Girmek, Görmek, Koymak, Örtmek, Yok Etmek
Farfara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Boşboğaz, Çerenci, Gürültücü, Yaygaracı, Övüngen
Tecavüzkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan
Pirinç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düğü
Bilvasıta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı, Araçlı, Araçla, Dolayısıyla
Dözüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörü, Tahammül, Tolerans
Vezne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terazi
Bayan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hanım, Hatun, Kadın, Karı
Peygamberler kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Enbiya
Tırıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Züğürt
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.