Revaç kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Revaç kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Değerlilik, Sürüm, Geçerlik

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

İlk Kânun kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aralık

Açıktan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Karşılıksız

Tüydürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak

Yerleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak

Küflü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köhne

Mecra kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatak, Akak, Suyolu, Suyolu Atağı

Rol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görev, İş Payı, Düzmece Davranış, Gösteriş

Nüans kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Fark

Yol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklık, Çare, Sistem, Yolculuk, Defa, Erkân, Ezgi, Gaye, Hat, Hız, Kere, Kez, Maksat, Metot, Minval, Muamele, Reçete, Sefer, Sırat, Suret, Şekil, Tarz, Uğur, Usul, Vadi, Yöntem, Araç, Nizam, Tutum, Gidiş, Amaç

Kristal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırça, Billur

İstihzalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müstehzi

Vicdansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüzsüz, Merhametsiz

Lâtif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Hoş, Yumuşak, Gökçer Yepelek

Soytarı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Maskara, Telhek, Şaklaban

Sürekli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Daimi, Daimî, Devamlı, Durmadan, Kalıcı, Temelli

Destani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Epik

Başvurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat Etmek, Gezmek, Gitmek

Tepmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek

Kışkırtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fitnekârlık Etmek, Körüklemek, Tahrik Etmek

Ses kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Selen, Oy, Rey, Seda, Tavış, Ün, Yaygara

Bağboğan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Küsküt

Gâh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bazen, Kâh, Kimi Zaman

Epidemi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Salgın

Cıvık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sulu, Gevşek

Müşir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge, Mareşal

Şikâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ganimet, Av

Abdar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, İfadeli, Letafetli, Manalı, Sulu, Şıralı, Taravetli, Tesirli

Amansız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnsafsız, Acımasız

Çıkmaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dipsiz, Sonsuz, Sonuçsuz, Neticesiz, Sokak

Parmaklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü