Sıkılmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Sıkılmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Bunalmak, Utanmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Ehliyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tam, Yeterli

Reze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Menteşe

Zam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artırma, Ekleme, Katma

Baş eğme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyun Eğme, Baş eğim, İtaat, Teslimiyet

Dezavantaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engelleme, Zarar Verme Durumu

Koruncak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mahfaza

Yarkurul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Encümen, Komisyon

Kanyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dar Ve Dolambaçlı Boğaz, Kapuz

Esatir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söylencebilim, Mitoloji

Cezbe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Coşku

Atlas kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saten, Haritalar Kitabı

Maalesef kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ne Yazık ki, Üzülerek Söylüyorum, Yazık Ki

Maneviyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özgüç, Moral

Medya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medya'nın eş anlamı yoktur, sözlük anlamı: İletişim ortamı, iletişim araçları, kitle iletişim araçlarının tümü.

Hukuki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüzel

Kıymetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değerli

İmik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Gırtlak, Bıngıldak

İçtimai kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplumsal, Sosyal

Mülaki Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Buluşmak, Kavuşmak

Eleştirmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi, Eleştiri Yazan, Eleştirmeci

Belik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örgü

İcatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kâşif

Tartar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pesek

Mehil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vade, Mühlet

Kanser kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İncitmebeni

Yarar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fayda, Avantaj, Çıkar, Elverişli, Kâr, Kazanç, Menfaat, Uygun, Yarayan, Nefi, Ası

Hadım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısırlaştırılmış

Yoksul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Fukara, Çorak, Kembağal, Parasız, Sefil, Yetersiz

Sinonim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eş Anlamlı, Anlamdaş, Müteradif

Yönelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müteveccih

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü