İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Sürüşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaymak
Dikey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dik, Şakuli, Vertikal, Amudi
Tadilat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değişiklik, Bakım, Tadil
Darıdünya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Yeryüzü
Kavlükarar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söz, Sözleşme
Bimana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saçma, Anlamsız, Yersiz
Nazir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş, Örnek
Oluş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Vuku, Tekevvün
Telafi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşılama, Giderme
Kuyu Anası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öcü, Umacı
Kapitülasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalık
Şaşkın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırmış, Budala, Hindi, Sersem, Akılsız
Duraksız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Direkt, Oynak
Tırtıklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
Devretme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havale
Zühul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Unutma, Yanılma, Atlama, Yanıltı
Ehemniyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önem
Tutanak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zabıt, Zabıt Ceridesi, Zab Varakası, Rapor, Mazbata
Basmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bürümek, Çap Etmek, Çökmek, Kaplamak, Örtmek, Tabetmek, Vurmak
Buyurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emretmek, Almak, Demek, Etmek, Geçmek, Gelmek, Girmek, Gitmek, Söylemek
Oku kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Davetiye
Büyü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Afsun, Cadı, Efsun, Sihir, Füsun
Nitekim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten, Nasıl Ki
Ciklet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sakız
Gürüldemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tangırdamak
Talepkâr kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstemci
Üstüvane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yuvak, Silindir
Alaşım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halita
Pörsük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranmış, Porsumuş
Eğitmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terbiye Vermek, Yetiştirmek, Terbiye Etmek
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.