Sataşma kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Sataşma kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sarkıntılık

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Tezgâh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Piştahta, Tersane

Şeytani kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şeytanca

Üleştirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Paylaştırmak, Bölüştürmek

Muhakeme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yargılama, İrdeleme, Kıyaslama, Uslamlama

Semen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Semizlik

Alışkın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alışkan

Çekmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Asmak, Atmak, Dayanmak, Döşemek, Emmek, Germek, Giymek, İçmek, Kaldırmak, Katlanmak, Koymak, Öğütmek, Örtmek, Sarmak, Söylemek, Taşımak, Vurmak, Yollamak

Meal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, Kavram, Mefhum, Netice, Sonuç, Diyem, Yorum

Perestiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tapınma

Kargaşalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fesat, İhtilal, Fitne, Şuriş

Ekometri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yankıölçüm

Yanacak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakıt

Nimbus kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kara Bulut

Zor Alım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müsadere

Pul kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Para

Ketmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çapa

Tebelleş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Musallat

Mastar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adeylem

Susmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sükût Etmek, Kesmek

Aktivite kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etkinlik

Bayraktar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sancaktar, Alemdar

Direniş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karşı Durma, Karşı Koyma, Dayanma, Mukavemet

Nemlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yaşarmak

Yapma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suni, Yapay, Yapmacık

Beraat Kazandırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aklamak

Yük Odası kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüklük

Pörsük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranmış, Porsumuş

Nemsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rutubetsiz, Terilsiz

Sarp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dik, Güç, Yalçın, Sert, Diklik, Yalman, Güçlük

Yükselmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çıkmak, Çoğalmak, Fiyat, Parıldamak, Sivrilmek, Yücelmek

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü