Silindir kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Silindir kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Kubur, Yuvak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Sarkıntılık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak

Epeyice kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Epey

Fotometre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Işıkölçer

Feodal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derebeylik

Duymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hissetmek, İşitmek, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak

Sıkıştırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak, Kıstırmak, Tıkmak, Zorlamak

Ulaşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdrak

İhtimal Ki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Galiba

Kesat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyrek, Durgunluk, Yokluk, Kıtlık

Erkincilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnanç

Gösterişsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Mütevazı, Sade, Ünsüz, Yalın

Revzen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pencere

Genellikle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Genel Olarak, Büyük Bir Çoğunlukla, Çoğu Kez, Çoğun, Çoğunlukla, Çoklukla, Ekseri, Ekseriya, Ekseriyetle, Umumiyetle, Umumen

Yavaşça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Usulca

Sav kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atasözü, Dava, Haber, İddia, Söz, Tez, Önerme, Müddea

Dizge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Manzume, Cümle, Jüye, Meslek, Sistem

Evirme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akis

İndirmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşürmek, Kapamak, Kırmak

Beyazca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akça

Şifre kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gizim, Kod, İşaret

Tat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lezzet, Zevk, Çeşni, Haz, Dilsiz

Mevzu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahis, Konu, Laf, Sadet

Revaç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Değerlilik, Sürüm, Geçerlik

Ayaklık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaide

Anapara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anamal, Sermaye

Arık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ark, Su Yolu, Temiz, Güçsüz, Enez, Cılız, Sıska, Zayıf, Kuru, Çorak

Oranlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Nispetli, Mütenasip, Mütevazin, Mutedil, İnsaflı

Küşüm kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Kuşku

Üçkağıtçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcı, Hileci, Düzenci

Spekülasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Düzen; Kurgu, Saptırma

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü