Spontane kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Spontane kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Anlık, Kendiliğinden

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Beğenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoşlanmak, Tasvip Etmek, Onaylamak, Kabul Etmek, Uygun Görmek, Açmak, Alkışlamak, Bitmek, Tutmak

Kararsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çekimser, Değişken, Karmakarışık, Mütereddit, Oynak, Düzensiz, İkircimli

Uçurmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koparmak, Savurmak

Marazlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Olmak, Hastalanmak

Zevkli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hoş, Güzel, Beğenili, Leziz, Meraklı

Başkent kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başşehir, Payitaht

Ütülmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek

Yaldız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zer, Zerli

Paspal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Parsal

Ayazlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teras

Tel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lif, Makara

Mürai kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlü, Alabık

Hibe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, Bağışlama

Vezne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Terazi

Kip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Kalıp, Örnek, Sağlam, Uygun, Tıpatıp

Meyus Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzmek

Kahretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ezmek, Çok Üzmek, İçlenmek

Çikolata kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İtimil

Tahmis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beşleme

Saçıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü

Tendürüst kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Sağlam

Havalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalkmak

Yadırgatıcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaf

Dergâh kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekke

Çağırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek, Bağırmak, Haykırmak, Davet Etmek, Okumak, Çığırmak

Yüce kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulu, Büyük, Ulvi, Yüksek

Yasama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanunvericilik, Teşri

Taşlama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hakaret, Hiciv

Mührelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek

Döleşi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Etene, Son, Meşime

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü