Tabiplik kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Tabiplik kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sağaltmanlık, Hekimlik

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Kılıbık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Avratağız

Kımıldamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek, Deprenmek, Kımıldanmak, Kıpırdamak, Oynamak, Sallanmak

Aklanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beraat

Duyuru kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildiriş, İlan, Anons

Cinlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek

Ağır Ağır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş

Müptelalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İptila

Çakın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıvılcım, Şimşek

Mühlet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mehil, Vade, Önel

Yumuşamış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vıcık Vıcık

Polis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kolluk, Kollukçu, Zabıta, Sakçı

Tıkız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Katı, Muhkem, Sıkı, Tıknaz, Dolgun, Şişkin, Kalın, Yağlı, Yoğun

Sebebiyle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüz

Gürpedek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın

Tevessül Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Girişmek

Patadak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın

Hareketli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devinimli, Aktif, Atak, Canlı, Faal, Kıvrak, Oynak, Devingen, Müteharrik

Feodal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derebeylik

Aptal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Bön, Ahmak, Akılsız, Zekâ Yoksunu, Alık, Alık Salık, Avare, Derbeder, Dingil, Geri, Salak, Serseri, Şapşal

Kızılkuş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğan

Evlilik Dışı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gayrimeşru

Güzeşte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş

Peşin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öndül, Önce, Önceden, Önden

Buluşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mülakat

Kurtarmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Halas Etmek, İdare Etmek, Tüketmek

Mutaassıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağnaz, Yobaz

Kısmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bazı Bakımdan, Bazı Yönden, Bir Kısım, Kısımca

Tayin Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atamak, Belirlemek, Göstermek, Kaldırmak, Kararlaştırmak

Çığıltılı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cırtlak

Palyaço kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soytarı, Oyunbaz, Telhek

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü