Tamu kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Tamu kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Cehennem

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Sağıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Savdırmak, Teşfiye Etmek

Batmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boğulmak, Gömülmek, Dalmak, İflas Etmek, Çökmek, Kaybolmak, Dokunmak, Gark Olmak, İncitmek, Kirlenmek, Sançmak, Yemek, Yok Olmak

Mekanizma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzenek, Sistem

Çiroz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz

Yayla kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Plato

Zahir Olmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek

Peyda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Açık

Ters kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Aykırı, Hırçın, Huysuz, Münasebetsiz, Sert, Zıt, Karşıt, Uymaz, Elverişsiz

Mütalaa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Okumak

Enam kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Halk

Yüzey kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Satıh, Üst, Üzeri, Yüz

İnşa Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dikmek, Kurmak, Yapmak

Anestezi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Duyum Yitimi, Duyumsuzlaştırma

Koşa kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çift, Eş, İkiz

İzdiham kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalabalık, Sıkışma, Yığılma

Vekil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakan, Milletvekili, Sözcü, Mebus, Yeke, Temsilci

Eltopu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hentbol

Üstüvane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yuvak, Silindir

Mütecessis kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırıcı, Meraklanan, Meraklı

Yıkmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Tahrip Etmek, Yük İndirmek, Suçlamak

Operatris kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Operatör

Denge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar, Muvazene

Oturtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koymak

Kez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Defa, El, Kat, Kere, Nöbet, Öğün, Sefer, Su, Yol

İş Adamı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sudager, Tacir

Muhabbet Tellalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk

Dair kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzerine, Ait, İlişkin, Hakkında, Konusunda, Bir Şeyle İlgili, Bir Şey Üstüne

Rahne kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gedik, Yarık, Deşik

Tenezzül Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Layık Bilmek, Layık Görmek

Kesmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hiza

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü