Televizyon kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Televizyon kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: İzleç, Sınalgı

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

İhbar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme, Duyurma, Haber Verme, Habercilik, Bildirim, Ele Verme

Karayanık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Karakabarcık, Şarbon

Tekevvün Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmak

Bilisiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Cahil

Kez kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Defa, El, Kat, Kere, Nöbet, Öğün, Sefer, Su, Yol

Yalpık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayvan

Panzehir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağıkıran, Antidot, Tiryak

Ari kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak, Hür, Özgür

Kırık Dökük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Değersiz, Eski

Pena kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mızrap

Top kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen, Tomar, Toparlak

Kimsesizlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalnızlık

Proleter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emekçi, İşçi

Boyunca kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyu veya Uzunluğu Kadar; Sürdüğü Zaman Kadar, Süresince

Caduger kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cadı

Kur kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzey

Alarga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engin

Cebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Silah, Zırh

Aberasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sapınç

Buton kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düğme

Zahir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Görünen, Açık, Belli, Elbette, Görünüş, Şüphesiz, Kuşkusuz, Meğer, Dış Yüz, Yardımcı, Arka, Destekleyen

Fetiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Put

Mızırdanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sızıldanmak

Sürgün kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaştırma, Filiz, İshal, Menfi, Nefiy

Kinayeli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı, Çelteşik

Eğri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Çarpık, Muavveç; Eğmel, Mukavves; Eğik, Mail; Doğru Olmayan, Münhani; Eğmeçli, Mukavves

Yataklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yataklı Vagon

Uzuv kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aza, Organ, Unsur, Üye

İttihaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tutma

Niyaz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yalvarma, Dilek, Yakarma

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü