İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Bağlanak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlantı
Avutmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştırmak, Oyalamak, Ağlamasını Önlemek, Kandırmak, Aldatmak
Mahkeme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yargıevi, Yargı Yeri, Duruşma
Pöçük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuyruk
İstek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Dilek, Emir, Gönül, Heves, İrade, Kasıt, Keyif, Meram, Murat, Rağbet, Rıza, Sevda, Şevk, Talep, Eğilim
Zarafatçıl kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muzip
Mebde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Başlangıç, İlke, Kaynak, Kök
Ölçüsünde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
Arızalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Dalgalı, Engebeli
Uyrukluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet
Hamaset kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik, Kahramanlık, Cesaret
Özgülük kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hasiyet, Hassa
Mağlubiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenilgi
Mimik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüz İmi
Oldu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Evet, Tamam
Elverişsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Namüsait
Çarpmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Hızla Değmek, Başına Geçmek, Atmak, Çalmak, Çırpmak, Dövmek
Muhaberat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Haberleşmeler, Salıklaşmalar
Yüksek Sosyete kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet
Hamal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşıyıcı, Yükçü
Dirimlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelir, Sağlık
Azat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hür, Serbest, Başıboş, Özgür, Serazat
Peşinci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öndülcü
Eyvan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teras
Masnu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte, Uydurma, Yapma
Ateşperest kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mecusi, Ateşe Tapan
Stopaj kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
Gözlemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
Resimlik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Albüm
Çalıntı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ganimet
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.