Tertibat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Tertibat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Düzen, Sistem, Önlem

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Muhabbet Tellalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk

Sevdalı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Âşık, Vurgun

Sıvı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mayi, Likit

Endişe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Üzüntü, Tasa, Bulut, Düşünce, Korku, Kuşku

Gurup Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Batmak

Yan Yana kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte

Şarlatan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcı, Aldatıcı, Yalancı

Aralıklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Seyrek

Harın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hain, Huysuz, Obur

Yöntem kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Metot, Erkân, Muamele, Politika, Reçete, Seçenek, Sistem, Usul, Yol, Prosedür

Konferansçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hatip

Kırma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Melez

Kategori kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ulam, Grup

Kabahatsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuz

Fikir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Görüş, Kuruntu, Rey

Hapşırmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aksırmak

Kep kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlık

İmge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Hayal, İzlenim, Hülya, İmaj

Minkab kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burgu

Üşengen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç, Tembel

Adsorpsiyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüze Soğurma

İskonto kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İndirim, Kırdırım

Yüksek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Faik, Güçlü, Koca, Yüce

Zarar Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yitirmek, Kaybetmek

Şartsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Koşulsuz

Umursamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek, Meraklanmak

Çözülmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gevşemek, Erimek, Yumuşamak, Yenilmek, Dağılmak, Çökmek

Otlatmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Otarmak

Parabol kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katı Mükai

Uruk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Sülale, Tohum, Döl, Nesil, Aile, Kabile

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü