Tezyinat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Tezyinat kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Süs

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Kürü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Havyar

Nitelik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Damga, İlim, Kalite, Keyfiyet, Mahiyet, Renk, Vasıf

Niyetlenmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tasarlamak

Mukaddeme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Ön Söz

Daimî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hemişelik, Sürekli, Temelli

Lakonik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özlü Söz, Veciz

Kazıma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kürtaj

Stoklamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yığımlamak

Meraklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Amatör, Araştırıcı, Düşkün, Enteresan, İlginç, Müptela, Mütecessis, Zevkli

Cöke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ihlamur

Bilgi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Malumat, Vukuf, Bili, Bilim, Haber, Marifet, Olgun, Veri

Sıvışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Kaçmak, Sızmak

Difüzyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayım

Kanunvericilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yasama

Pahalanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pahalılaşmak

Oyunsal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dramatik

Ağı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zehir, Zıkkım

Şatır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli, Şen

Yekûn kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplam, Tutar

Ziraat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tarım, Ekincilik, Çiftçilik

Cedit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yeni

Görünüşte kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sureta

Koymak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Ayırmak, Bırakmak, Çekmek, Dokunmak, Eklemek, Etkilemek, Katmak, Salmak, Terk Etmek, Vazetmek, Vurmak, Yakınmak

Fut kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayak

Beyanat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demeç, Bildiri

Birincil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ana, En İlk

Bağ Bozumu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar

Dağıtma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Neşir, Talan, Tevzi

Selen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Haber, Ses

Himmet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayırış, Emek, Gayret, Yardım, Çalışma, Lütuf

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü