Titretmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Titretmek kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sarsmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Ululuk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Heybet

Celalli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hırçın

Çoktan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Uzun Zamandır

Çeki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Tartı, Üzüntü

Ütmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yenmek (Oyunda)

Nötralizasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yansızlaştırma, Yüksüzleştirme

Mazeret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahane, Özür, Gerekçe, Zorluk

Talebe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenci, İrdemen

Demagogluk kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Demagoji

İlinti kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişki, Münasebet, Nispet, Mensubiyet, Aidiyet, Taalluk

Azman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmiş, İri, Büyük

Yalpalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Irgalanmak

Portatif kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşınabilir, Gezer, Gezici, Seyyar

Tefessüh Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çürümek, Kokuşmak

Düşüncesince kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçin

Yapmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Çıkarmak, Davranmak, Düzeltmek, Etmek, Gitmek, Görmek, Hareket Etmek, İfa Etmek, Kılmak, Kurmak, Olmak, Onarmak, Tamir Etmek, Tutmak, Uygulamak, Yaratmak, Oldurmak

Karşılama kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstikbal, Mukabele

İkicanlı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gebe, Yüklü, Hamile

Hiçbir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tek

Enstantane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesit

Vibrasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Titreşim

İşaret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İz, Alamet, Bel, Belirti, Damga, Delalet, En, Eser, Gösterge, İm, Koku, Nişan, Anlamlı İz

İhraç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarma, Dış satım, Gönderme

Ürküntü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkma, Korku, Vahşet

Tefsirci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müfessir, Yorumcu, Açıklamacı

Tanıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İspat, Beyyine, Delil

Bağlanmış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İlişik, Vurgun

Müsebbip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nedenci, Sorumlu

Üslupçu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Biçemci

Duygulanma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İhtisas, Kabarma

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü