Tutmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Tutmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Remil kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fal, Kum Falı

Aldanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yanılmak, Aldatılmak, Atlamak, Avunmak, Kanmak, Yutmak

Hububat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tahıl

Alayiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Övünme

Haberleşmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mektuplaşmak, Telefonlaşmak, Muhabere Etmek, İletişmek

Geçişim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İntikal

Pide kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yufka, Yassı Ekmek

Ayazlamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğumak, Donmak, Üşümek

Süreli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Devrî, Periyodik

Talimatname kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmelik

Dile Destan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü

Örs kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zindan

Eften Püften kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıksız, Derme Çatma, Çürük, Değersiz

Pislik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kir, Dışkı, Kötü, Necaset

Ferda kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erte; Gelecek Zaman, Yarın

Çınka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alısün, Telefon

Tefrik Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak

Başıdinç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rahat

Aldırışsız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtsız, Aldırmaz, Lakayt

Reçel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Murabba

Uydurma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düzme, Asılsız, Blöf, Derme Çatma, Sahte, Uyduruk, Uydurulmuş, Yalan

Gelişememiş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geri

Arter kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Atardamar, Trafiği Çok Yoğun Olan Yol

Nazar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakış, Göz, Göz Değme

Yenişememek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Berabere Kalmak

Küçüksemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstisgar Etmek

Litografi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşbaskı

Parça Parça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Lime Lime, Paramparça

Anamalcı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sermayedar

Kamelya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Japongülü

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü