Uslanmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Uslanmak kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Durulmak, Düzelmek, Islah Olmak

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Barınak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ev, Yurt, Barı, Melce

Seyretmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Eğlenmek, Görmek, İzlemek

Bağırtı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çığlık, Yaygara

Meze kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çerez, Kuruyemiş, Alay, Eğlence

Gecikme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Rötar, Tehir

Kinin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sulfata

Gedik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyaz, Kertik, Yara, Büyük Çentik, Rahne, Çatlak, Aralık, Kusur, Bırakı

Tulum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şişman, Tombul, Tüp

Taarruz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Saldırmak

Birazdan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Az Sonra

Pilot kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uçman

Faraş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hakendaz, Turfanda

Kabiliyetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetenekli, Becerikli

Peylemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ismarlamak, Sağlamak, Temin Etmek

Zait kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Artı, Fazla, Gereksiz, Artık, Art

Sulusepken kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı (Kar) Yağmurla Karışık

Lobi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dalan, Hol

Sadakat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Doğruluk, İçten Bağlılık

Edevat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aletler, Gereçler, Avadanlık

Tabiiyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Milliyet, Tebaalık, Uyruk, Vatandaşlık, Bağımlılık

Kanun Maddesi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Fıkra

Perakende kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekten, Dağınık, Perişan

Dokunaklı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hüzünlü, Üzücü, Etkili, Acı, Acıklı, Ağır, Hazin, Müessir, Tesirli, Yanık

Gözetmen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü

Taahhütlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Alındılı, Bağıtlı

Koz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ceviz

Ağırlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ağırbaşlılık, Salmak, Baskı, Etki, Kalın, Külfet, Rehavet, Sorumluluk, Takı, Tartı, Yük

Yamyaş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sırılsıklam

Virman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aktarım

Merhametli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Vicdanlı, Acıyan, Müsamahakâr

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü