Vazife kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Vazife kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ödev, Görev, İşlev, Vecibe, Yevmiye

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Kül Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kavurmak, Yakmak

Göçeri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konar Göçer

Söz Temsili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Söz Gelişi

Sıvışmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Kaçmak, Sızmak

Lâfzî kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sözel

İzah Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak

Heykeltıraş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yontucu, Yontman, Heykelci

Halkiyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Folklor, Halk Bilimi

Mealen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Anlamca

Yapın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mamulat, Masnuat

Çiğ kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pişmemiş, Kaba, Yersiz, Toy, Jale

Neve kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Torun

Sinmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Suspus Olmak, Nüfuz Etmek, Yılmak, Gizlenmek, Pusmak, Büzülmek, Saklanmak

Muhakkak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle, Mutlak, Sağlam, Şüphesiz, Her Durumda, Ne Olursa Olsun

Şöhretsiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ünsüz

Donatı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Teçhizat

Gıcık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak

Üfteri kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğriltiotu

İltica Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmak

Atasözü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Darbımesel, Sav

Kurye kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Özel Ulak

Arak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ter

Sonratmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek, Tecil Etmek

Belli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşikâr, Muayyen, Belirli, Açık, Sade, Aleni, Malum, Ortada Olan, Bedih, Zahir, Mahsus, Maruf, Vazıh

Yalvarma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Niyaz

Başkalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Fark

Siper kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korunak, Dulda, Kuytu, Senger, Yağmur, Korunmalık

Yanlış kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Sehiv, Yanılgı, Hatalı, Aykırı Olan

Hanedan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Hanlık, Sülale, Büyük Aile

Undercover kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Örtülü

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü