Vecibe kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Vecibe kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Ödev, Boyun Borcu, Sorumluluk, Borç, Vazife

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Ödünç kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Borç, Veresiye, İvaz, Taviz, İstikraz

Zamir kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adıl, İvazlık

Sürdürmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak, Olmak

Alelade kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıradan, Olağan, Bayağı, Doğal, Sıra İşi

Güvenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Güven

Kömek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Muzaheret, Torpil, Yardım

Kriko kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kaldıraç, Kaldırıcı

Fazilet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Erdem

Dert kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık

Sıyanet Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korumak

Direktör kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yönetici, Yönetmen, Müdür

Doz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Miktar

Uyuşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yola Gitmek, İmtizaç Etmek, Mutabık Kalmak

Şarkiyatçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilimci

Üzüntülü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Sıkıntılı, Dertli, Dokunaklı, Üzücü, Müteessir, Yanık, Yaralı

Ahali kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Halk, El, Nüfus

Verecekli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Borçlu

Çiftelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekmelemek

Argüman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kanıt, İddia, Tez

Sismoloji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deprembilim

Cefengiyat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ivır Zıvır, Yave, Zırva

Köylük Yer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köy

Mat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak

Botanik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitkibilim, Nebatat

Oturum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Celse, İclas, İkamet

Münteha kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Son

Cahilane kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizce, Toyca

Sarılaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sararmak

Şayia kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayıntı, Söylenti

Oluşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Meydana Gelmek, Başlamak, Çıkmak, Peyda Olmak, Teşekkül Etmek, Tekevvün Etmek

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü