Yönlü kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Yönlü kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Uygun, Raci, Müteveccih

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Koordinasyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eşgüdüm, Alakalandırılma, Alakalandırma

Mutlu kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bahtiyar, Hoşbaht, Memnun, Mesut, Berhudar, Ongun

Asır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yüzyıl, Çağ

Plaka kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Plak

Üstenci kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Müteahhit

Fütürist kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelecekçi

Ana Kara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıta

Dal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Bölüm, Arka, Boyun, Branş, Budak, Çıplak, Ense, İhtisas, Omuz, Şube, Yalın, Birlik, Sırt, Düz

Genellikle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Genel Olarak, Büyük Bir Çoğunlukla, Çoğu Kez, Çoğun, Çoğunlukla, Çoklukla, Ekseri, Ekseriya, Ekseriyetle, Umumiyetle, Umumen

Etik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Töre Bilimi, Ahlak Bilimi; Ahlaki, Ahlakla İlgili

Kafiyesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Uyaksız

Ağırlaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fenalaşmak, Kötüleşmek, Bozulmak, Yavaşlamak

İçerik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mazmun, Muhteva, Zımni, Anlam, Kavram

Zayıf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Cılız, Arık, Çelimsiz, Enez, Yetersiz, İnce, Kuru, Yufka, Güçsüz, Kuvvetsiz

Şahit kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tanık

Riyaset kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Başkanlık

Sağlanılmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek

Keniz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Cariye

Yakın kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Beri, Benzeyen, Andıran, Yaklaşan, Dip dibe, Akraba, Dost, Arkadaş, Uzak Olmayan, Doğru

Çekilim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstifa

Başçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Önder

Difüzyon kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yayım

Okkalamak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Pohpohlamak

Tereke kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Miras, Bırakıt

Müzeyyel kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ekli

Yeter Sayı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nisap

Salınım kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Raks

Tıpatıp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tastamam, Birebir, Tıpkı, Ucu Ucuna, Astamam, Aynısı

Çerge kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe Çadırı, Otağ, Çadır

Müstafi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstifa Eden, Çekilen

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü