Yamuk kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Yamuk kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Şibih, Münharif

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Koşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ek

Uğraşma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emek, Müsademe, Savaş

Zorlamasız kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Kolay

Karizma kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ergi, Etkileyicilik, Büyü

Toplaşmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak

Sakatlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sökelmek

Yeçim kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çözüm

Teftiş Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Denetlemek

Bulutlanmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kararmak

Hayat Arkadaşı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı

Homojen kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Benzeşik, Bağdaşık

Tefessüh Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çürümek, Kokuşmak

Damıtık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mukattar

Heybet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Mehabet; Büyüklük, Ululuk, Azamet

Ceza Atışı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Penaltı

Etüt Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek

Kesret kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Çokluk

Kabin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölme

Uygarlık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Medeniyet

Katmer kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Katlama

İçtenlikle kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Candan, Halisane, Yürekten

Ananevi kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Geleneksel, Gelenekli

Hastalık kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Dert, İllet, Tutku

Korniş kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti Pervaz

Balta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nacak

İtici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Soğuk

İhtiva kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İçerme, Kavrama

Ölümlü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Fani

El kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Aşiret, Baskı, Defa, Etki, Halk, İl, Kez, Memleket, Mülkiyet, Pençe, Ülke, Yabancı, Yönetim, Yurt, Ecnebi, El Âlem

Sorum kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sorumluluk, Durum, Mesele, Mesuliyet

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü