Yanıltı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı

Yanıltı kelimesinin eş anlamı, yakın anlamı, anlamdaşı: Sehiv, Yanlışlık

İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın

Dizmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıralamak, Hazırlamak

Kamga kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yonga

İngin kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Engin, Nezle, Münhat, Duma

Diretme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İnat

Kâhya kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kizir

Arife kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ön Gün, Bir Önceki Gün

Müddetli kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Süreli

Tehlikesiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Emin, Korkusuz

Yağar kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur

Koku Alma Organı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Burun

Muhayyile kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşlem, İmgelem

Yükseklik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İrtifa, Yükselti

Revolver kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Altıpatlar

Bağıt kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Akit, Sözleşme

Mağara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Oyuntu, İn, Kovuk

Kocaman kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Hantal, İri, Koca

Fare kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sıçan

Taaccüp kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Şaşma

Ekseriyet kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çoğunluk, Çokluk

Kusmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak, Reddetmek

Düşünücü kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Düşünür

Çiftelemek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tekmelemek

Laborant kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Deneylikçi

Evham kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Kuşku, Vehim, Vesvese

Haset kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç, Kıskançlık, Günü, Çekememezlik

Sulta kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yetke, Otorite

Acı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli

Niyaz Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yakarmak

Etki kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, El, Hasiyet, Hüküm, Tesir, Yardım

Desterhan kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Sofra

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü

Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.

EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.

* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.

* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)

* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.


Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.

Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü