İstediğiniz Kelimenin Eş / Yakın Anlamını Arayın
Yönetici kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İdareci, Yöneten Kişi, Menajer, Rehber
Uhde kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üstlenme, Görev, Sorumluluk
Yaygara kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bağırtı, Çığırtı, Ses, Şikayet
Federal kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Birleşik
Agnostik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bilinemezci
Bahsetmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Söz Söylemek, Söz Etmek, Temas Etmek
Dağıtmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Üleştirmek, Bölmek, Tevzi Etmek, Pay etmek, Parçalamak, Feshetmek, Bozmak, Gidermek, İletmek, Lağvetmek, Neşretmek, Savurmak, Talan Etmek
Satkınlık Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gammazlamak
Parça kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Devam, Kesim, Kıta, Tane, Kısım
Afili kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli
Dinlenme kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı İstirahat, Tatil
Zayiat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Zarar, Ziyan, Kayıplar, Yitikler
İstihlakçı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
Kat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, Daire, Defa, Gömlek, Huzur, Karşı, Kez, Makam, Mertebe, Mevki, Ön, Tabaka, Yamaç, Yan, Takım, Misil
İbraz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Ortaya Koyma, Gösterme
Kasır kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Köşk
Pedagoji kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimbilim
Şamatacı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Gürültücü, Patırtıcı
Sismograf kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Depremölçer
Nida kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Çağrı; Haykırış; Ünlem
Sakınmak kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak, Çekinmek, Esirgemek, Gözetmek, İhtiyat Etmek, Korumak
Hiciv kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Taşlama, Yergi
Zat kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Kişi, Kimse, Adam, Kendi, Nesne, Şahıs, Şey
Muvafakat Etmek kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
Sobe kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yumurtamsı, Oval, Beyzi
İdarecilik kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Yöneticilik
Değersiz kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Önemsiz, Soysuz, Cılız, Derme Çatma, Döküntü, Hakir, Hasis, Havai, Hor, İçi Boş, Kepaze, Küçük, Müptezel, Vıcık Vıcık
Garip kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Tuhaf, Yadırganan, Yabansı, İlginç, Yoksul, Kimsesiz, Abus, Cins, Gariban, Yabancı, Zavallı, Gurbette Yaşayan, Elgin
Gözaltı kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret
Merhale kelimesinin eş ve yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Derece, Konak, Menzil, Safha, Evre
Eş / Yakın Anlamlı Kelimeler-Sözcükler Sözlüğü
Arama Bölümü Sayfanın En Üst Kısmındadır.
EŞ VE YAKIN ANLAMLI / ANLAMDAŞ KELİMELER
Yazılışları ve okunuşları farklı anlamları aynı olan sözcüklere eş anlamlı (anlamdaş) kelimeler-sözcükler denir.
* Bunlar cümlede birbiriyle yer değiştirdiklerinde cümlenin anlamında değişiklik ve bozulma olmaz. Yukarıda örnekler verilmiştir.
* Sözcüklerin eş anlamlı olup olmadıkları, cümle içindeki kullanımlarından belli olur. Yani bir sözcüğün farklı cümlelerde değişik eş anlamları karşımıza çıkabilir.
Örnek :
- Kömür karası gözleri ışıl ışıl parlıyordu. (Kara-Siyah)
- Dost, kara günde belli olur. (Kara-Kötü)
* Eş anlamlılıkla ilgili sorular, bazen "altı çizili sözcüğün cümleye kattığı anlam", "hangisinde...anlamı vardır?" gibi de sorulabilir.
Anlamdaş (eş anlamlı) olmadıkları halde zaman zaman birbirinin yerine kullanılan sözcüklere yakın anlamlı sözcükler denir. Bakmak, görmek, izlemek, seyretmek gibi.