(1844 İstanbul-1912 İstanbul) romancı, gazeteci. Küçük yaşta babasının ölümü üzerine bir aktarın yanına çırak verildi. Bir süre sonra üvey ağabeyinin bulunduğu Vidin'e gönderildi. Orada ilköğrenimine başladı (1853). Ağabeyi, görevi gereği İstanbul'a dönünce, Tophane Sıbyan Mektebi'ne girdi (1859); Niş'e atanınca da Niş Rüştiyesi'nde okuma fırsatı bularak ortaöğrenimini tamamladı (1863). Doğu kültürü üzerindeki çalışmalarıyla birlikte Fransızca dersi aldığı bu yıllarda bir yandan da Tuna gazetesinde yazılar yayımlıyordu. 1869'da gittiği Bağdat'ta vilâyete bağlı Zevra adlı gazetede ilk kitapları olan "Hûce-i Evvel" ile "Kıssadan Hisse"yi çıkardı. İstanbul'daki evinde küçük bir basımevi kurarak gazeteciliğe, yayıncılığa başladı. Bir yandan da Ceride-i Askeriyye ve Basiret gazetelerine makaleler yazıyordu. Dağarcık, Kırk Anbar dergileriyle Devir ve Bedir gazetelerini bu yıllarda yayınladı (1872-1873). Abdülaziz'in meşrutiyet yönetimini benimseyen aydınları çeşitli baskı yöntemleriyle sindirmek istediği bu yıllar, o da Dağarcık'ta yayımlanan bir yazısından ötürü Rodos'a sürgün edildi (1873-1876). Roman türündeki ilk çalışmalara Rodos'ta sürgün bulunduğu yıllarda başlayan Ahmet Mithat, 1874-1908 yılları arasında her türe örnek gösterilebilecek olan 28 roman yazdı. Dil konusunda "Bir kelimenin Türkçesi, fakat maruf olan Türkçesi varsa, onun yerine Arapça ve Acemce bir söz kullanılmassa, lisanımızın sadeliği bir kat daha artar..." biçiminde görüşler ileri sürmesine karşın sadeleşme amacına uygun bir yazı dili kuramamıştır. Kimi romanında betimlemelerde, kimi romanında gerçek yaşamdan yansıttığı tiplerin çiziminde, diyalogların kuruluşunda belli bir başarı göstermişse de hiçbir romanında öz ve biçim yönlerinden ortalama bir düzeyi tutturamamıştır. Yaşamı boyunca birçok konu üzerine yüzlerce makale yazan, çeviriler yapan yazarın kendine özgü kişiliğiyle halkın okuma alışkanlığı kazanmasında büyük işlevi vardır. Başlıca yapıtları: "Kıssadan Hisse" (hikâye, 1870/71), "Durûb-i Emsâl-i Osmaniyye Hakemiyyâtının Ahkâmını Tasvir" (1874/75, roman), "Hasan Mellâh" ya da "Sır İçinde Esrar" (1874-75), "Hüseyin Fellah" (1874/75), "Dünyaya İkinci Geliş" ya da "İstanbul'da Neler Olmuş" (1874/75), "Felatun Bey ile Rakım Efendi" (1875), "Karı Koca Masalı" (1875), "Paris'te Bir Türk" (1876), "Süleyman Musulî" (1877), "Çengi" (1877), "Yeryüzünde Bir Melek" (1878-1879), "Henüz 17 Yaşında" (1880/81), "Karnaval" (1880/81), "Vahi" (1881/82), "Acâib-i Alem" (1881/82), "Dürdane Hanım" (1881/82), "Cellât" (1884), "Esrar-ı Cinâyât" (1883/84), "Hayret" (1884/85), "Haydut Montari" (1887), "Arnavutlar-Solyotlar" (1887-1888), "Demir Bey" ya da "İnkisaf-i Esrar" (1887/88), "Gürcü Kızı Yahut İntikam" (1888/89), "Müşâhedât" (1890-1891), "Papazdaki Esrar" (1890-1891), "Hayal ve Hakikat" (1891-1892), "Ahmet Metin ve Şirzad" (1891-1892), "Taaffüf" (1895/96), "Gönüllü" (1896-1897), "Eski Mektuplar" (1897-1898), "Jön Türk" (1908).