Orkestra eşliğinde söylenen solo şarkı. En çok opera ve oratoryo gibi dramatik türlerde kullanılmakla birlikte barok çağda oda ve kilise kantatlarında ve Heinrich Albert ile Mozart'ın yazdıkları aryalarda olduğu gibi bağımsız bir biçim olarak da kendini göstermiştir. Aryadaki ilk büyük gelişme, 17. ve 18. yüzyıllarda Venedik ve Napolili opera bestecileri tarafından gerçekleştirildi. Bu gelişmenin en iyi örneklerine, Scarlatti, Handel ve J. S. Bach'ta rastlamak mümkündür. Besteciler, sesleri güçlü şarkıları kullanarak, değişik arya tiplerinde ve tarzlarında dramatik bir etki yaratmaya çalıştılar. Böylelikle, yavaş ve lirik "arya cantabile", parlak bir teknikle yazılmış ve söylenmesi güç "arya di bravura", şiddet duygularını yansıtan "arya parlante" vb. türler ortaya çıktı. Daha sonra, 18. yüzyıl doğalcılığının etkisiyle, özellikle de Mozart'ın operalarında, arya daha esnek bir biçim aldı. 19. yüzyıl operasında daha geniş bir müzikal ve dramatik yapının içine karışan arya, dramatik sürekliliği sağlamak için kullanıldı. Wagner'in ve onu izleyen bestecilerin müzikal dramlarındaysa, sürekli bir müzikal açılım ve dramatik bir gelişim yaratmak için arya bütünüyle kaldırıldı. Arya terimi barok müzikte, çeşitlemeler için temel oluşturan, şarkı benzeri enstrümantal bir melodi anlamında da kullanıldı. Bu kullanımın en bilinen örneği, J. S. Bach'ın "30 Çeşitlemeli Arya" adlı yapıtıdır.