Belli bir silikat karışımının ergitilip ani olarak soğutulmasıyla elde edilen madde. Bir katı madde gibi elle tutulur olmasına karşın, fiziksel açıdan, cam, gerçekte aşırı soğumuş bir sıvıdır. Bu nedenle kesin olarak belirli bir ergime noktası yoktur ve kristal yapı göstermez. Camı oluşturan silikat karışımını elde edebilmek için, sodyum nitrat ya da karbonat vb. ile kireçtaşı ve silis (SiO2) çok yüksek sıcaklıkta ergitilir. Bir süre bu durumda dinlendirilen ergimiş cama, hava kabarcıkları vb. uçup gittikten sonra, istenen biçim verilir. Değişik maddeler kullanılarak çeşitli camlar elde edilebilir. Pencere ve şişe camları, sodyum ve kalsiyum silikatın kalsiyum oksit ve silisle karıştırılmasıyla elde edilir. Bu camların üretiminde, sodyum ve kalsiyum silikatlar ise, sodyum karbonattan sağlanır. Kimyasal maddelere dayanıklı olması istenen camlarda, sodyum karbonat yerine potasyum karbonat kullanılır ve silisle birlikte biraz da borik da borik asit eklenir. Böyle elde edilen camlar, içindeki metallerin borosilikat tuzlarından oluşur. Bol silisli sodyum-alüminyum borosilikat, pyrex camların yapıldığı karışımdır. Pyrex, ani sıcaklık değişimine ve darbelere dayanıklıdır. Optik camlarsa, içerdikleri kurşun silikat nedeniyle parlaklık kazanırlar. Ucuz mücevher taklitleri bu tür camdan yapılmaktadır. Arabalarda kullanılan camlarla kurşun geçirmez camlar ise, aralarına plastik bir madde yerleştirilen iki cam tabakasının basınç altında ısıtılıp kaynaştırılmasıyla üretilir. Bilindiği kadarıyla cam üretimi İ.Ö. 3000'li yıllarda Mezopotamya'da başlamıştır. O zamanlar döküm tekniği kullanılmaktaydı. Üfleme yöntemi (metal bir boru ucundaki ergimiş camın solukla şişirilmesi ve istenen biçimin verilmesi) İ.Ö. 1. yüzyılda Suriyeli cam ustalarınca bulundu. Üflenen camın bir kalıp içine alınmasıyla daha kolay şekil verilebiliyordu. Bu yöntem günümüzde, özellikle şişe ve ampul sanayiinde otomatik makinelerle uygulanmaktadır. Pencere camı ya da düz cam ise, cam hamurunun merdaneler arasından geçirilip kesilmesi ve her iki yüzünün taşlanıp pardahlanmasıyla üretilir. Geliştirilen yeni bir yöntem de, cam hamurunu ergimiş bir metal, örneğin kalay üzerine döküp soğumaya bırakmaktır. Böylece pürüzsüz bir yüzey elde edilebilmektedir. Buzlucam üretiminde, camı aşındırma özelliğinden ötürü hidrojen flüorür (HF) kullanılır ya da cam hamuruna kemik külü, SnO2, CaF2 gibi saydam olmayan maddeler karıştırılır. Renkli cam elde etmek için cam hamuruna kimi metal oksitleri (demir-sarı ya da kırmızı vb.) katılır. Normal pencere camı, güneş ışınlarının bir bölümünü geçirirse de morötesi ışınları geçirmez. Bu yüzden silis yerine B2O3 ya da P2O5 içeren ve morötesi ışınımı da geçiren camların kullanılması daha sağlıklıdır.