Işık, ses gibi bir dalga kaynağının görünür frekansında, gözlemciyle kaynağın birbirlerine göre hareket hâlinde olmalarından ötürü meydana gelen değişme. Dalga kaynağı gözlemciye yaklaşırken, her bir dalga, gözlemciye, sabit kaynağındaki gibi eşit aralıklarla değil, sıklaşan aralıklarla ulaşır yani kaynağın frekansı artmış gözükür. Bu etki, ses kaynağı için ses yükselmesi, ışık kaynağı için de (dalga boyu azalmış gibi olduğundan) renginin maviye kayması biçiminde algılanır. Kaynakla gözlemci arasındaki uzaklık artıyorsa bu kez frekans azalması ve ses için alçalma, ışık için de kırmızıya kayma söz konusu olur. Hızla gelip uzaklaşan bir lokomotifin düdük sesinin önce yükselip sonra da alçalması ve süpersonik uçakların, kulağın ayırt edemeyeceği sıklıkta yaydıkları şok dalgalarının gürültü biçiminde duyulması, Doppler etkisinin örnekleridir. II. Dünya Savaşı'ndan sonra geliştirilen bu etkiye dayanarak çalışan radarlarla uçakların hızı saptanabilmiş, uzay araçlarının kenetlenmesi gerçekleştirilebilmiştir. Doppler etkisi, özellikle gökbilimde büyük önem taşır. Örneğin, yıldız tayflarının incelenmesiyle, bunların Dünya'dan uzaklaşma ya da Dünya'ya yaklaşma hızları bulunabilir. Ayrıca uzak galaksilerin tayflarından gözlenen belirgin kırmızıya kaymalar, evrenin genişlediği yolundaki kuramı güçlendirmiştir. (bakınız) KIRMIZIYA KAYMA