Gazi Osman Paşa 1832 yılında Tokat'ta dünyaya geldi. Babasının işi nedeni ile 1840 yılında İstanbul´a taşındılar , Beşiktaş Askeri Rüştiye okuluna 1844 yılında tahsiline başladı.
Beş yıllık öğrenimden sonra Harbiye okuluna girdi ve dört yıllık eğitimini 1853 yılında tamamladı. Harbiye'de okulunu üçüncülük ile bitirerek, Erkanı Harbiye'ye kaydoldu, ancak Kırım savaşı çıkması nedeniyle okulunu ertelemek zorunda kaldı , cepheye savaşmaya gitti. Kırım harbinde 21 mart 1855 de gösterdiği kahramanlık ve yararlılıklarından dolayı, rütbesi mülazım evvelliğe/Üsteğmenliğe terfi edildi. 8 eylül 1855 Sivastopol savaşında Osmanlı Devleti galip geldi ve Osman Paşa 1857 yılında yüzbaşı rütbesi ile İstanbul´a dönerek Harp Akademisine devam etti.
1859 yılında akademiyi bitirdikten sonra Bursa şehrinin kadastro çalışması için görevde bulundu 1861 yılında Bursa'da görevini tamamladıktan sonra Hassa Ordusunda görevlendirildi.
1856 yılında Binbaşı rütbesi verildi. Suriye´de çetelerin ayaklanması üzerine ,taburu ile birlikte buraya sevk edildi. Osman Paşa Cebeli Lübnan isyanlarını Suriye´de başarılı bir şekilde bastırmasının hemen ardından Girit´te isyan çıkması nedeniyle, 1866 yılında bu isyanları bastırmak için Girit adasına tayin oldu , 40 000 askerle Girit isyanını da başarılı bir şekilde bastırmasından dolayı, Albaylığa terfi etti. 1868 yılında Yemen´de isyan çıkması sebebiyle, Osman Paşa Yemene tayin edildi ve burada gösterdiği yararlılık sebebiyle Mirlivalik/Tuğgeneralliğe yükseltildi. 1871 yılında Yemen´de hava koşullarına uyum sağlayamadı ve hastalandı , dinlenmesi için İstanbul´a çağrıldı.
Osman Paşa 1873 yılına kadar İstanbul´da görev yaptı ve rütbesi Tümgeneralliğe yükseltildi. Aynı yıl Manastır ve Yeni Pazarda görevlerde bulundu. 1875 yılına kadar İstanbul İşkodra Bosna ve Erzurum'da muhtelif görevlerde bulundu , balkanlardaki kargaşayı önlemek için buraya tayin edildi. 1875 yılında Osman Paşa Nişe tayin edilerek, yeni görev üstlendi. 27 haziran 1876 yılında Sırbistan'ın, Osmanlı Devletine ultimatum vermesi sebebiyle , Osman Paşa Vidin komutanlığına getirildi.
Sırbistan ,Osmanlı ordusunun sınırdan çekilmesini talep etti , Osmanlı devleti bu ültimatomu kabul etmedi ve 2 Temmuz 1876 yılında Sırbistan ,Osmanlı Devletine harp ilan etti. Osmanlı Devleti Vidin kumandanı Osman Paşa´ya, Sırbistan´a saldırması için gerekli emri verdi, Osman Paşa ordusuyla birlikte, Sırbistan´ın Adliye ve Zayçar kasabalarını ele geçirdi ve Sırp ordusu perişan bir vaziyette çekilmek zorunda kaldı. Osman Paşa´nın hedefi Belgrad'ı almaktı, ancak Ser Askerden izin verilmedi, zira şartlar uygun değildi. Bu başarısından dolayı Osman Paşa'nın rütbesi yükseltildi. Rusların baskısı sonucu, Sırbistan ile geçici mütareke anlaşması imzalandı. Osman Paşa tüm hayatı boyunca Devletine ve Padişah´ına sadık, Allah´a inancı tam olan bir Müslüman olarak şerefle hayatını sürdürdü.
PLEVNE SAVAŞI
Plevne küçük bir kasaba, savunulması zor ve açıkta olan bir şehir olmasından dolayı, Osman Paşa gelir gelmez, askerleri dinlenmeden, istihkam hazırlıklarına geceli gündüzlü bir çalışma yaparak, savunma hattı oluşturdu. O zamanın harp bilgisine göre üstün mühendislik istihkamları hazırlayarak ,yeni savunma yöntemini tarih sayfalarına yazdırdı. İstihkamlar derin ve hilal biçiminde bir biri ile bağlantılı bir şekilde ve çıkarılan toprak da başka yere taşındığından dolayı, düşmanın siperleri fark etmesi imkansızdı. Savaş öncesi Osman Paşa'nın ordusu Plevne´de 13 000 askerden ibaretti.
7 Temmuz 1877 yılında Ruslar Plevne´ye saldırdı ,Osman Paşa´nın ordusu toplam 13 000 askerden ibaretti. Rusların bu ilk saldırıda 8500 askeri vardı, diğer güçleri muhtelif yerlerde konuşlanmıştı. Rusların bu saldırısı ilk siperlerde bulunan Osman Paşa ordusundaki askerlerin geri çekilmesine neden oluyordu. Bu ricat üzerine Osman Paşa geri çekilen askerlerin, gerekirse öldürülmesine ve zapt edilen siperlerin savunulmasını sonuna kadar tutulmasını emretti. Bu emir üzerine Osman Paşa ordusu, arka istihkamlardan takviye alarak Rusları püskürtmeyi başararak, savunma hattını güçlendirdi.
Bu hezimet karşısında Ruslar kısa zaman içinde asker sayısını 50 000'e çıkardılar, 208 top ile yeniden hücuma hazırlanmaya başladılar.
Gelen takviyelerle birlikte Osman paşanın toplam asker sayısı 20 000 civarında idi, top sayısı 58 adetti.
8 Temmuz 1877 de daha fazla Güçle Ruslar yine hücuma geçtiler, ancak muvaffak olamadılar ve savaş alanında verdikleri 3000 ölü ile geri çekilmek zorunda kaldılar. Bu harpte Osman Paşa ordusunun 2000 şehidi vardı. Ruslar, başarısız bir hücum neticesinde, birkaç günlüğüne savaşı durdurdular. Böylece birinci Plevne muharebesi Osman Paşa ordusunun zaferiyle sonuçlandı. Birinci Plevne zaferinden sonra Osman Paşa ,Rusların daha fazla güçle geleceklerini hesap ettiğinden dolayı, askerlerine mola vermeden, yeni savaş hazırlıklarına başladı.
Plevne´nin çevresine tabyalar ve toprak istihkamlar yaptırarak, mevcut istihkamları tamir ettirdi. Sofya ve Vidin'e giden yolların güvenliğini sağlamak için tedbirler aldı. Osman Paşa bir yandan bu hazırlıklarla uğraşırken, diğer yandan Padişah´tan ilave kuvvet gönderilmesi yönünde talepte bulundu. Bu talep üzerine Osmanlı Devleti Başkomutanlığı, Plevne´ye 10 000 asker gönderdi.
8 Temmuz 1877 yenilgisi üzerine Grandük, Krüdnerin Sakovski tümeni ve Skobelev süvarisi ile Plevne´ye ikinci bir saldırı hazırlıklarına başladılar. İkinci saldırı için General Krüdner ,General Schuldner’e katılarak, Plevne önlerinde konuşlandılar.