Şiir, ölçülü ve ölçüsüz (serbest) olarak iki biçimde yazılabilir.
Ölçülü yazılan şiirlerde iki tür ölçü söz konusudur: Aruz ölçüsü ve hece ölçüsü.
Aruz, Arapça ve Farsça kökenli bir ölçüdür ve ülkemiz ozanları tarafından artık bu ölçüyle şiir yazılmamaktadır.
Hece ölçüsü, Türk şiir geleneğine uygun ve Türklerin bulduğu bir ölçüdür. En çok, halk ozanlarımız (saz şairlerimiz) tarafından kullanılmaktadır. Ölçü, dizelerdeki hece sayılarının eşitliği ilkesine dayanır. Hece ölçüsünde durak önemlidir ve sözcük sonlarında olur. Sözcükler kesintiye uğramaz.
Türk şiirinde en çok kullanılan hece sayısı ve duraklanış biçimleri şöyledir:
7 heceli: 4 + 3
Örnek:
Dere boyu saz olur,
Gül açılır yaz olur.
8 heceli: 4 + 4
Örnek:
Taştın yine deli gönül,
Sular gibi çağlar mısın?
(Yunus Emre)
5 + 3
Örnek:
Gül menekşeye karışmış,
Küskün olanlar barışmış.
(Öksüz Âşık)
11 heceli: 4 + 4 +3
Örnek:
Atlarımız yemin yedi silindi,
İki kardeş karşı karşı salındı.
(Pir Sultan Abdal)
6 + 5
Örnek:
Dinle sana bir nasihat edeyim,
Hatırdan gönülden geçici olma.
(Karacaoğlan)
Şiir, ölçülü ve ölçüsüz (serbest) olarak iki biçimde yazılabilir.
Ölçülü yazılan şiirlerde iki tür ölçü söz konusudur: Aruz ölçüsü ve hece ölçüsü.
Aruz, Arapça ve Farsça kökenli bir ölçüdür ve ülkemiz ozanları tarafından artık bu ölçüyle şiir yazılmamaktadır.
Hece ölçüsü, Türk şiir geleneğine uygun ve Türklerin bulduğu bir ölçüdür. En çok, halk ozanlarımız (saz şairlerimiz) tarafından kullanılmaktadır. Ölçü, dizelerdeki hece sayılarının eşitliği ilkesine dayanır. Hece ölçüsünde durak önemlidir ve sözcük sonlarında olur. Sözcükler kesintiye uğramaz.
Türk şiirinde en çok kullanılan hece sayısı ve duraklanış biçimleri şöyledir:
7 heceli: 4 + 3
Örnek:
Dere boyu saz olur,
Gül açılır yaz olur.
8 heceli: 4 + 4
Örnek:
Taştın yine deli gönül,
Sular gibi çağlar mısın?
(Yunus Emre)
5 + 3
Örnek:
Gül menekşeye karışmış,
Küskün olanlar barışmış.
(Öksüz Âşık)
11 heceli: 4 + 4 +3
Örnek:
Atlarımız yemin yedi silindi,
İki kardeş karşı karşı salındı.
(Pir Sultan Abdal)
6 + 5
Örnek:
Dinle sana bir nasihat edeyim,
Hatırdan gönülden geçici olma.
(Karacaoğlan)