İlk Çağda Mısır'da kullanılan resim yazısına Yunanlıların verdiği ve "kutsal yazı" anlamına gelen ad. Eski Mısırlıların kullandığı resim yazısı olan hiyeroglif yazıda, her sembol bir sözcük ya da heceyi simgeler. Yazı, soldan sağa ya da sağdan sola doğru okunan karmaşık bir yazı sisteminden oluşmaktadır.
Kullanılan çizimler hep okuma yönüne doğru çizilmiştir. Yunanca "Kutsal Yazıt" anlamına gelen hiyeroglif, eski Mısırlılar tarafından genellikle tapınak ve mezar duvarlarıyla bazı tabutların üzerinde kullanılıyordu. Ayrıca eski Mısır döneminde üzerinde hiyeroglif yazısı bulunan çok sayıda papirüse de rastlanmıştır. Hiyeroglif yazısı, çeşitli renklerle boyanan ayrıntılı bir yazı türüydü.
1799′da Fransız generali Napoleon Bonaparte beraberindeki şair, ressam ve bilim adamlarıyla birlikte Mısır seferine çıktı. Bu seferden dönüşte çok sayıda tarihî eser, bilim adamları tarafından Fransa'ya getirildi. Bu eserler arasında, üzerlerinde hiyeroglif yazısı bulunan çok sayıda taş ve papirüs de bulunmaktaydı.
Uzun bir süre yalnızca eski çağlarda yapılmış küçük resimler olarak yorumlanan hiyeroglif yazıları, Fransız dil bilimci Champollion (1790-1832) tarafından ilk kez çözüldü. Champollion'un, üzerindeki hiyeroglif yazıları ilk kez çözdüğü, Mısır'dan getirilen taşa Rosetta Taşı adı verilir. Champollion, Rosetta Taşı üzerine kazılı hiyeroglif yazılarını, aynı taş üzerine farklı dillerde, yani biri Mısır konuşma dilinde, diğeri Yunanca olarak yazılmış iki ayrı metinle karşılaştırarak çözmüştür.