Âli Paşa'nın sadrazamlığı sırasında Abdülmecit'in yayımladığı ünlü ferman (28 Şubat 1856). 1839 Gülhane Hattıhümayunu (Tanzimat Fermanı) ile girişilen ıslahata ek birtakım ıslahat (iyileştirme) önlemlerini öngörüyordu. Bu nedenle fermana "Tanzimatı Hayriye" de dendi. Bütün devlet adamları ve azınlıkların önderleri önünde Babıâli'de okundu. Gülhane Hattı, İngilizler ile imzalanan ticaret antlaşmasını (1838) izlemiş, 1856 fermanı ise Paris Antlaşması'ndan altı hafta önce ilân edilmişti.
Her iki fermanda da ağırlıklı konular, azınlık haklarıyla ilgiliydi. Islahat Fermanı ise azınlık haklarını daha da genişletiyor, Rum, Ermeni, Yahudi din ve cemaat önderleri önünde okunarak güvence veriyordu. Bu niteliği ile özellikle bu ferman Batı emperyalizminin Osmanlı Devleti'ni sömürgeliştirme sürecinde bir başka adımı oluşturuyordu. Rus Çarlığı, Kırım Savaşı'na bahane olarak Osmanlı uyruğundaki Hristiyan haklarını ileri sürmüştü. Osmanlı uyruğundaki Müslüman olmayan azınlıkların sözcülüğünü ve koruyuculuğunu Rusya'ya kaptırmak istemeyen İngilizler ile Fransızlar bu konudaki ortak tutumu belirlemek için Viyana'da bir konferans düzenlediler. Bu konferansta Rusya, Hristiyan uyruğun haklarının Avrupa devletlerinin güvencesi altına alınmasını, İngilizler din özgürlüğü ile hukuk eşitliği sağlanmasını, Fransızlar ise Hristiyan uyruk ile Müslüman halkın her bakımdan eşitliğini savunuyordu. Osmanlı İmparatorluğu Fransız tezini kabul etti ve Paris Antlaşması'na yetiştirmek için acele fermanlaştırdı. Kısaca 1856 Tanzimat Fermanı Fransız tezinin bir programıdır. Bu konuda 1839 Tanzimat Fermanı'na 20 madde ekleniyordu. Bu maddeler, Hristiyanlar ile Müslümanların yasa önünde eşitliği, devlet hizmetlerine ve askerliğe Hristiyanların da katılması, din eğitiminde herkese özgürlük, Hristiyanlardan da Müslümanlar kadar vergi alınması, iltizam usulünün kaldırılması vb. azınlık hak ve özgürlüklerini içeriyordu.