Vezin, kafiye gibi koşullara bağlı kalınmadan salt dil kurallarının gözetildiği anlatım yolu; düzyazı. Arapça olan "nesr" sözcüğü "yayma, saçma, dağıtma" anlamındadır. Eskiden nesir yazarlarına nâsir; nesir biçimindeki yazılara mensur, küçük nesir parçalarına da mensûre denilmiştir. Divan edebiyatında nesir yerine inşa terimi yeğlenmiştir. Nesirde amaç, düşünceleri ya da duyguları açık, doğru bir biçimde anlatmaktır. Edebi nesirde ise anlatımı etkili kılmak için çeşitli anlatım biçimleri geliştirilmiştir.
Nesirde en küçük anlatım birimi cümledir. Bir yargı, bir eylem bildiren cümleler belli bir plâna göre sıralanarak paragrafları oluştururlar. Yazı öncesi sayılmadığı, edebiyatta anlatım biçimi olarak nazmın kullanıldığı bilinmektedir. Ölçü, uyak, nazım biçimi gibi belli kurallara uyularak oluşturulan şiir akılda tutulma, ezberleme kolaylığı taşıdığı için, yazı öncesi edebiyat türlerinin temel anlatım yolu olmuştur. Bu nedenle nesrin gelişimini yazının bulunmasına, kısacası yazı dilinin gelişimine bağlayabiliriz. Nitekim Türk edebiyatında da ilk nesir örneklerine yazı sonrası dönemlerde rastlanmaktadır. Nesir biçiminde yazılan edebiyat türlerinin başlıcaları şunlardır: Öykü, roman, tiyatro, gezi, mektup, biyografi, deneme, eleştiri, anı, günlük, söylev.